«
  1. Anasayfa
  2. Eğitici Masallar
  3. Çınar’ın Zaman Sandığı 23 Nisan Çocuk Bayramı

Çınar’ın Zaman Sandığı 23 Nisan Çocuk Bayramı

23 nisan masalı

Atatürk’ün Çocuklara Armağanı

23 Nisan Çocuk Bayramı Masalı

Türk masalları, bayram hikayeleri ve çocuklara özel 23 Nisan ile ilgili masallar, içerikler arıyorsanız, doğru yerdesiniz! Her yaş grubundan çocuğun keyifle dinleyeceği bu masal, aynı zamanda öğretici ve duygusal bir yolculuk sunuyoruz.

Dilerseniz 23 Nisan çocuk bayramı ile ilgili Masalımızı Baba masalları kanalı aracılığıyla dinleye bilirsiniz.

23 nisan youtube


Çınar, babaannesinin evindeki çatı katında oynuyordu. Baharın en güzel günlerinden biriydi ve pencereden süzülen ışık, tozlu çatıyı aydınlatıyordu. Tam o sırada, köşedeki eski bir sandık dikkatini çekti. Üzerinde yıldızlar ve hilal desenleri olan ahşap sandık, sanki onunla konuşuyor gibiydi.

“Babaanne, bu sandık kimin?” diye seslendi Çınar.

Babaannesi merdivenleri ağır ağır çıktı. Gözleri sandığı görünce parladı. “Ah, bu sandık büyük deden Ahmet’indi. O küçükken, Kurtuluş Savaşı yıllarında ve sonrasında yaşadıklarını bu sandıkta saklardı.”

Çınar’ın merakı daha da artmıştı. Babaannesi gülümseyerek sandığın kilidini açtı. İçinden sararmış kağıtlar, siyah beyaz fotoğraflar ve küçük bir günlük çıktı.

“Bu günlük, büyük dedenin 1920’lerde, henüz 10 yaşındayken tuttuğu günlük. Onu okumak ister misin? Tam da 23 Nisan yaklaşırken, çok güzel bir zamanlama oldu,” dedi babaannesi sevgiyle.

Çınar heyecanla günlüğü açtı ve okumaya başladı:

*20 Nisan 1920*

*Bugün babam çok heyecanlıydı. Ankara’ya yeni bir meclis açılacakmış. Annem, “Bu meclis bizim kurtuluşumuz olacak,” dedi. Sokaklarda herkes bundan bahsediyor. Yunanlılar batıda, İngilizler güneyde, her yerde düşman var. Ama Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları bizi kurtaracak, herkes buna inanıyor.*

*Babam, “Ahmet, zorlu günlerden geçiyoruz. Evlerimiz yandı, köylerimiz harap oldu, ama birlikte olduğumuz sürece yeniden doğacağız,” dedi. Bugün yağmur yağdı, ama gökyüzünde bir gökkuşağı gördüm. Belki de bu bir işarettir.*

Çınar sayfaları çevirmeye devam etti. Kalbi hızla çarpıyordu. Büyük dedesi, onun yaşındayken neler yaşamıştı kim bilir?

*23 Nisan 1920*

*Bugün tarihi bir gün! Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Babam akşam döndüğünde gözlerinde yaşlar vardı. “Artık kendi kaderimizi kendimiz çizeceğiz,” dedi. Meclis açılırken kurbanlar kesilmiş, dualar edilmiş. Mustafa Kemal Paşa, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!” demiş. Babam bu sözleri tekrarlarken sesi titriyordu.*

*Sokakta insanlar birbirine sarıldı. Komşumuz Ayşe teyze bize helva getirdi. “Bu acı günler geçecek, tatlı günler gelecek,” dedi. Ben de ona çizdiğim Türk bayrağını verdim, çok sevindi.*

Çınar sayfaları çevirdikçe, büyük dedesinin yaşadığı zorlukları, açlığı, yokluğu ama aynı zamanda umudu ve dayanışmayı hissedebiliyordu. Birkaç sayfa sonra başka bir yazı dikkatini çekti:

*23 Nisan 1921*

*Bugün çok özel bir gün! Mustafa Kemal Paşa, 23 Nisan’ı biz çocuklara bayram olarak armağan etmiş! Öğretmenimiz bunun dünyada ilk ve tek çocuk bayramı olduğunu söyledi. Paşa, “Çocuklar geleceğimizdir, onlar bu vatanı bizden daha ileriye taşıyacaklar,” demiş.*

*Okulda küçük bir tören yaptık. Kırmızı-beyaz elbiseler giydik. Ben şiir okudum, herkes alkışladı. Babam, “Ahmet, sen de büyüyünce bu vatana hizmet edeceksin. Bu bayram size armağan, çünkü yarının büyükleri sizlersiniz,” dedi.*

*Bugün hayatımın en mutlu günü! Savaş devam ediyor, zorluklarımız var, ama içimizde bir umut var. Mustafa Kemal Paşa bize inandığı için, ben de kendime inanıyorum.*

Çınar’ın gözleri dolmuştu. Sayfayı çevirince, küçük bir çocuğun çizdiği solmuş bir resim dikkatini çekti: Ellerinde bayraklar tutan çocuklar, gökyüzünde ay-yıldızlı bir bayrak ve gülümseyen bir güneş…

Babaannesi yanına oturdu. “Büyük deden Ahmet, o ilk 23 Nisan’da yaşadıklarını hiç unutmadı. Bir gün bana şunu anlattı: ‘O gün törenden sonra, cebimde sakladığım tek şekerim vardı. Yanımda ağlayan küçük bir kız gördüm. Şekerimi ona verdim. Kız bana sarıldı. İşte o an anladım ki, paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir.’ Bu anısını hep anlatırdı.”

Çınar günlüğü okumaya devam etti. Büyük dedesi Ahmet büyümüş, okula gitmiş, öğretmen olmuş ve hep 23 Nisan’ı coşkuyla kutlamıştı. Son sayfada şöyle yazıyordu:

*23 Nisan 1970*

*Bugün torunuma 23 Nisan’ın ne demek olduğunu anlattım. “Bu bayram sadece eğlenmek için değil,” dedim. “Bu bayram, bir milletin küllerinden doğuşunun, çocuklarına verdiği değerin ve geleceğe olan inancının simgesidir.”*

*Savaşlarda çok acı çektik, aç kaldık, yorgan altında titredik. Ama hiç umudumuzu kaybetmedik. Meclis açıldığında, kendi kararlarımızı kendimiz verebilmenin gururunu yaşadık. Atatürk biz çocuklara bu bayramı armağan ederek dedi ki: “Sizler, yeni Türkiye’nin genç evlatları! Geleceğin sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek sizlersiniz.”*

*Torunuma ve onun çocuklarına ve onların da çocuklarına söyleyin: Bu bayrama sahip çıkın. Çünkü o, dünyanın hiçbir yerinde olmayan, size armağan edilmiş bir hazinedir.*

Çınar günlüğü kapattığında gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Pencereden baktı, sokakta 23 Nisan için bayraklar asılmaya başlanmıştı.

“Babaanne, yarın okuldaki törene büyük dedem Ahmet’in günlüğünü götürmek istiyorum. Arkadaşlarıma onun hikayesini anlatacağım. 23 Nisan’ın sadece tatil olmadığını, bir milletin çocuklarına verdiği değerin göstergesi olduğunu anlatacağım.”

Babaannesi torununa sarıldı. “Büyük deden şimdi çok gururlanırdı. Bu bayram bizim en büyük hazinemiz. Çünkü çocuklar, bir ülkenin en değerli hazinesidir.”

O gece Çınar, büyük dedesi Ahmet’i rüyasında gördü. Bir tepeden el ele tutuşmuş çocuklara bakıyorlardı. Gökyüzünde kırmızı-beyaz balonlar uçuşuyor, çocukların kahkahaları rüzgarla dans ediyordu.

Büyük dedesi ona gülümseyerek, “Bak Çınar, hiçbir bayram bu kadar güzel değildir. Çünkü bu bayram, bir ulusun çocuklarına armağanıdır. Çocuklar gülerse, gelecek güler,” dedi.

Çınar uyandığında, içinde büyük bir sorumluluk ve gurur hissetti. O gün anladı ki, 23 Nisan sadece bir bayram değil, bir emanetti ve bu emaneti geleceğe taşımak, şimdi onun göreviydi.

Sevgili çocuklar, bu masal bittiğinde sizden bir dileğim var: Her 23 Nisan’da gökyüzüne bakın ve “Teşekkürler Atatürk, bize bu güzel bayramı armağan ettiğin için,” deyin. Çünkü siz, bu ülkenin geleceğisiniz ve Atatürk’ün en büyük hayali, sizlerin aydınlık yarınları inşa etmenizdir. Bu bayram sizin bayramınız, bu ülke sizin ülkeniz. Her biriniz, bu vatanın minik kahramanlarısınız.

23 Nisan Çocuk Bayramını anlatan, Bayram masalı mızı okudunuz, düşünce ve görüşlerinize değer veriyoruz, Yorum yapar ve masalımızı paylaşırsanız sevinirim.


 

İlginizi Çekecek Hikayeler

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *