«
  1. Anasayfa
  2. Eğitici Masallar
  3. Her İşte Hayır Vardır

Her İşte Hayır Vardır

eğitici Çocuk hikayeleri

Her İşte  Hayır Vardır / Eğitici Çocuk Hikayeleri

Eğitici çocuk hikayeleri paylaşımımız, yaşadığımız her olumsuzlukta kötü düşünmeyip, daha da kötüsü olduğunu anlatan, eğitici dini masallar dan, uyku masalımızı sonuna kadar okumayı ve isterseniz, Baba masalları kanalının hazırladığı masal videosundan eğitici dini masalımız dinleye bilirsiniz.


De ki: “Bizim başımıza ancak Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse müminler, yalnız Allah’a güvensinler.”     (Tevbe Suresi, 51. ayet)

Ahmet, annesine verdiği sözü unutarak okulda terli terli soğuk su içmişti. Gece boyunca ateşlendiği için annesi sabaha kadar başucunda bekledi. Ateşini düşürmek için başına sirkeli su ile bez koydu, ama bir işe yaramadı.

Sabaha karşı Ahmet’i doktora götürdüler. Soğuk almıştı. Doktor birkaç gün dinlenmesi gerektiğini söyledi ve bir kutu iğne verdi. Ahmet iğne vurulmaktan çok korkardı. Ama yapılacak başka bir şey de yoktu.

Bir taraftan okula gidemeyecek olmasına üzüldü. Bir taraftan da derslerinden geri kalırsa arkadaşlarına yetişemeyeceğinden endişe etti. Eksik kaldığı konuları tamamlayabilirdi, fakat arkadaşlarını özleyecekti.


Her İşte  Hayır Vardır / Eğitici Çocuk Hikayeleri Masalımızı Dinlemek İstermisiniz?

her işte hayır vardır


Bu hastalığı atlatabilmek için canını acıtacak iğnelere dayanmak ise çok zordu. Anne sözü dinlememenin cezası mıydı bu? Yoksa annesi onun hasta olacağını önceden biliyor muydu?

Ahmet, evde nasıl vakit geçireceğini bilemiyordu. Bahçeye inemiyor, köpeği Dandi ile ilgilenemiyordu. Çok halsizdi. O soğuk suyu nasıl olmuştu da içmişti? Annesi o kadar da uyarmıştı.

“Annem beni çok iyi tanıyor olmalı.” diye düşündü. Çünkü yapacağım şeyleri önceden biliyor ve başıma gelecek şeylerde de yanılmıyor. Annem böyle düşündüğü için hasta olmuş olabilir miyim?.

Ancak annem benim hasta olmamı istemez ki! Eğer isteseydi başımda sabaha kadar beklemezdi.

Ahmet, kendi kendine yatağında bunları düşünüyordu. Birden dün sınıfta yaptıkları konuşma aklına geldi. Allah her şeyi kuşatan bilgisiyle bizim yapacaklarımızı biliyor. Allah’ın bilmesi bizi bunu yapmaya zorlamıyor.

Evet, dün Şeyma öğretmene bir soru sormuştu. Onun üzerine de bunları konuşmuşlardı. Sonra kendi kendine güldü. Ne kadar da saçma şeyler düşünmüşüm.

Annem sadece terleyince susayacağımı biliyordu. Susayınca da soğuk mu değil mi diye bakmadan su içeceğimi tahmin ediyordu. O yüzden beni uyarmıştı. O bunları düşünürken annesi odasına hemşire getirdi.

İğne vakti gelmişti. Canı acıyacaktı. Korkmaya başladı. Hemşire iğneyi hazırlarken gözlerini sıkıca yumdu. İğneyi görmezsem korkum geçebilir diye düşündü. Hemşire iğneyi yaparken Ahmet annesinin elini sımsıkı tuttu. “Bir daha soğuk su içmeyeceğim, özellikle terli olduğumda.” dedi.

Hemşire gittikten sonra annesinin yanında kalmasını söyledi. Aklından geçenleri onunla paylaşmak istedi. Az önce düşündüklerini annesine anlattı.

Annesi:
— Evet yavrum, sen yanlış bir iş yaptığın için hasta oldun. Ben söylediğim için değil. Seni uyardığım zaman beni pek ciddiye almadığın belli oldu. Ancak bundan sonra sanırım bir daha terliyken su içmezsin.

Bazı şeyleri de yaşayarak öğrenirsin. Derslerine çalışmadığın zaman da düşük notlar aldığını görmüştün. O günden sonra bir daha ders çalışmadan okula gitmedin. Ahmet bunları anlamıştı, ama hâlâ kabul etmek istemediği bir şey vardı.

— Tamam, hata yaptım, ama hasta olmasaydım daha iyi olmaz mıydı, diye sordu.

Annesi gülümsedi:

— Bazı şeyleri bizden daha iyi gören Allah var. Bunu unutma. O bizim için neyin iyi veya kötü olduğunu önceden biliyor. Allah sonsuz bilgisiyle bütün olacakları önceden bilir. O yüzden neden hastalandım diye dert etmenin bir anlamı yok.

Ya tedavisi daha zor olan bir hastalığın olsaydı. Allah korusun! Başımıza gelen her kötü şeyin daha da kötüsünün olabileceğini düşünüp Allah’a teşekkür etmeliyiz. Şimdi sen dinlen. Bir an önce toparlan da kendinde okula gidecek gücü bul. Derslerinden de daha fazla geri kalma.

Bak sana küçükken yaşadığım bir olayı anlatayım:

– Arkadaşlarımızla mahalle arasında yakar top oynuyorduk. Bir ara top kaçtı. Ben topu tutmak için hızla koşmaya başladım. Biraz daha giderse yola çıkacaktı.

O zaman da arabaların altında kalıp patlayabilirdi. Ben koştukça top da sanki kaçıyordu. Yola çıkmasına çok az kalmıştı. Bu yetmezmiş gibi bir de yere düştüm.

Canım çok acıdı. Üstelik top da yola kaçmıştı. Neden düştüm diye sinirlenirken fark etmemişim. Sonradan arkadaşlarım söyledi. Tam ben yere düşünce hemen önümden hızla bir araba geçmiş.

Eğer düşmeseydim belki de köşe başından aniden çıkan bu arabayı görmeyecektim ve araba bana çarpacaktı.


MASAL KATEGORİLERİ
Masal Oku
Dini Masallar
Eğitici Masallar
Türk masalları
Baba Masalları (Youtube)


 

İlginizi Çekecek Hikayeler

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *