Betül’ün Günlüğü – Ki̇taplar Yücedir

3.66k

Ki̇taplar Yücedir / Eğitici Dini Masallar

Eğitici Dini Masallar kategorimizde yer alan ve Allah’u Tealanın Peygamberlere yollamış olduğu Dört büyük kitap ile ilgili masal sunmak istiyorum sizlere. Eğitici dini masallar oku mak çocuklarınızı eğlendirecek ve Türkçe masallar çocukların gelişimine destek olacaktır. Masal oku mak için Bizimle kalın.

Sevgili Günlük,

Okulda kitap okuma yarışı yapıyoruz. Yaklaşık 3 ay oldu yarış başlayalı ve ben her ay birinci oluyorum. Çok mutluyum. Öğretmenlerim,
– Senin hızına kimse yetişemiyor Betül, aferin sana, dediler.

Okuduğum kitaplar boyumu geçti neredeyse. Annem benimle gurur duyduğunu söyledi dün akşam. Dedem de,
– Allah’ın ilk emri okumak. Kur’an’ın ilk inen ayeti ‘Oku’, dedi.

O da beni çok sevdiğini söyledi. Bu kadar çok kitap okursam, daha iyi konuşur, anlar ve bilgili olurmuşum. Ben de tam böyle biri olmak istiyorum. (Masalımızı Altta bulunuana masal videomuz ile dinleye bilirsiniz.)

Betül’ün Günlüğü – Ki̇taplar Yücedir Eğitici Dini masalımızı dilemek istermisiniz?

Okulda okuduğumuz kitapları öğretmenimiz seçiyor. Biz kafamıza göre kitap okumuyoruz. Çünkü ne yazık ki bazı kitaplar zararlı da olabiliyormuş. Öğretmenimiz bizim için, yaşımıza göre kitaplar seçiyor ve biz de bundan çok memnunuz doğrusu.

Yakup şu anda en az kitap okuyan öğrenci. Öğretmenlerimiz her gün okuma saati yaptıklarında o da kitap okumaya başlıyor, okuma saati bittiğinde, o da okumayı bırakıyor.
– Yeter bu kadar, benim canım sıkılıyor, diyor.

Ben de dedemden öğrendiğim şeyi söyledim: ! !Kur’an’ın ilk inen ayeti, ‘Oku’, dedim.
Yakup çok şaşırdı:
– Sahi mi, dedi.
Başka bir şey söyleyemedi. Ama eminim ki, çok etkilendi.

İlk duyduğumda, ben de çok şaşırmış ve etkilenmiştim. Rabbimiz bizim okumamızı bu kadar isterken, biz daha başka ne yapabiliriz ki? Aslında “oku” ayeti sadece kitap okumak ya da okul okumak değilmiş, kâinat bir kitapmış ve onu da okumak gerekiyormuş.

Dedem öyle söyledi. Kur’an-ı Kerim, bizim en büyük rehberimiz. Neyi nasıl yapacağız? Neyi yapmalı, neyi yapmamalıyız onları anlatıyor bize. Biz de hayatımızı buna göre yaşıyoruz.

Bizim konuşmalarımızı duyan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenimiz,
– Kur’an-ı Kerim insanlara yol gösterir, dedi.

Yakup,
– Ama Kur’an-ı Kerim gönderilmeden önce de insanlar vardı yeryüzünde, onların rehberi neydi, deyince, öğretmenimiz anlattı:
– Hiçbir topluluk peygambersiz bırakılmamıştır. Allah, Cebrail (a.s.) aracılığıyla peygamberlere ya kitap ya da suhuf indirmiştir.

– Suhuf ne, diye sordu Yakup.
– Sayfaları az olan ilahi mesajlara ‘suhuf’ denir.

Sayfası çok olanlar kitaptır. Yakup hemen atıldı:
– Ben dört büyük kitabı duymuştum. dururmuyum hemen atıldım:
– Ben de biliyorum. Öğretmenim,
– Söyleyin bakalım, dedi.

Yakup biraz durdu, düşündü. Sonra tekrar durdu ve düşündü:
– Şeyyy, dedi.

Ben dayanamadım:
– Dört tane kutsal kitap var öğretmenim. Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an-ı Kerim. Bunların içinde En son kitap, son peygamber olan, Hazreti Muhammed (s.a.s.)’e gönderilmiştir.

Öğretmenimiz memnun olmuştu:
– Aferin sana Betül, dedi.

Ama Yakup da aferin almak istiyordu. Hemen,
– Cebrail, Kur’an-ı Kerim’i Kadir Gecesi indirmeye başlamıştır, dedi.

Bizim konuşmalarımızı kenardan dinleyen Beren ise hemen söze karıştı:
– Öğretmenim Kadir gecesi bu yüzden bin aydan hayırlıymış öyle mi, diye sordu. Öğretmenimiz başını salladı:
– Çocuklar, Kur’an dünyada da ahirette de mutlu olmanın yolunu öğretir bize. Ama anlamak için okumalı ve bol bol dinlemeliyiz, dedi.

Zil çalınca, sohbetimiz yarım kaldı. Ama sonraki derste öğretmenimiz bütün sınıfa konuştuklarımızdan bahsetti. Öğretmenimizin söylediği bir şeyi hepimiz çok beğendik:
“Kılavuzsuz doğruyu bulamayız. Bizim kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim de bizim kılavuzumuz. Hayatta neler yapacağımızı, nasıl yaşayacağımızı ondan ve peygamberimizin hayatından öğreniriz”.

Ne kadar da doğruydu. Hiç bilmediğimiz bir oyunu oynayacağımız zaman bile, biri anlatınca ya da onun kullanma kılavuzunu okuduğumuzda anlıyoruz oyunu. Hayatı anlamamızın yolu da, kutsal kitabımız ve peygamberimiz o zaman.

Yakup hangi kitapların, hangi peygamberlere geldiğini de öğrenmiş. Ertesi gün okula geldiğimizde Hemen bize de söyledi. Sonra da unutmayalım diye, elimize kâğıtlar verdi.

Üstelik Evde bütün sınıf için tek tek yazmış. Tevrat, Musa Peygamber’e; Zebur, Davut Peygamber’e; İncil, İsa Peygamber’e; Kur’an da son peygamber Hazreti Muhammed’e gönderilmiş. Yakup’un bu güzel davranışı hepimizi çok mutlu etti.

Yakup, Yazmaktan Yorulduğu İçin, Son derse kadar ellerini ovuşturup durdu. Ben de,
– Bir tane yazıp, fotokopisini çekseydin ya, neden yordun kendini, dedim.

Yakup güldü:
– O zaman bu kadar çok emek vermemiş olurdum. Hem 40 tane yazınca ezberledim, bir daha da unutmam.

Hepimiz çok güldük. Bu Yakup değişik bir çocuk

Sevgili Günlüğüm, Bu arada bir şey daha öğrendik bugün. Gönderilmiş olan 4 büyük kitap içinde en son gelen ve hiç değiştirilmemiş olan kitap Kur’an-ı Kerim’miş. Diğer kitaplar zaman içinde değiştirilmişler.