«
  1. Anasayfa
  2. Kısa Hikayeler Oku
  3. Ben De Gittim Bir Geyiğin Avına

Ben De Gittim Bir Geyiğin Avına

türkülerin yaşanmış hikayeleri

Ben De Gittim Bir Geyiğin Avına – Türkülerin Yaşanmış Hikayeleri

Türkülerin Yaşanmış Hikayeleri: ‘Ben de Gittim Bir Geyiğin Avına‘ – Bu hikaye, Türk halk müziğinin unutulmaz türkülerinden biri olan ‘Ben de Gittim Bir Geyiğin Avına’ türküsünün ardındaki gerçek hikayeyi anlatıyor. Halil’in geyik avı tutkusunu ve bu tutkunun ailesi ve sevdikleri üzerindeki etkilerini keşfedin. Annesinin uyarıları ve nişanlısının endişeleri arasında sıkışıp kalan Halil’in kararlılığını ve Alageyik ile olan çekişmesini derinlemesine inceleyin.


Ben de gittim bir geyiğin avına,

Geyik çekti beni kendi dağına,

Tövbeler tövbesi geyik avına.

Gidin arkadaşlar kaldım kayada,

Siz gidin kardaşlar kaldım burada.

Tövbe ya… Tövbe ki, tövbe! Yalnız geyik avına mı tövbe, yoksa dağların doruklarına, kırların yeşiline, havaya, suya mı bu tövbe? Tüm güzelliklere mi tövbe.

Eee ne dersin? Bir kez ecel elini atmaya görsün. Gençlik, nişanlılık, yakışıklılık para eder mi? Sebep? Sebep dizi dizi, kimini bir çukura düşürür; kimini kayadan uçurur. Kimi bir yağlı kurşuna göğüs verir, kimi yele sele gider. Sonra da türkülerin diline takılır, yıllar sonrasına taşınır olay.

Öykümüz Toroslarda geçer. Toroslarda geçer ya, çukurun bitip, tepelerin başladığı; Güneyin bitip, Güneydoğunun başladığı kesiminde Torosların. “Gavur Dağları” derler buradaki Toroslara.

Düz ovayı geçip, Antep – Maraş yolunu tutanlar, bu dağlardan geçmek zorundadır. Zorundadır ya, geçebilirsen. Mübarek dağ değil, zulüm kalesi sanki.

Alttan bakarsın sivri bir tepe. Sağına bakarsın dağ; soluna bakarsın dağ, kıvrım kıvrım Gavur Dağları’nın tepesine çıkmak isteyenler. Bir yanından girilir dağın; döne döne tepesine gelinir, yine döne döne inilir tepe aşağı doğru.

İnilir ama sağı uçurum, solu uçurum. Sivri sivri kayalar var sağda solda. Başı döner insanın kayalara bakarken. Şöyle bir taş parçası alıp atsan aşağı, un ufak olur da, bir uçurumun dibinde dağılır kalır.

Sözün özü; şimdi yol yolak yapılıp, geçilir olmuştur Gavur Dağları ama, vakti zamanında ala gözlü cerenler, çatal boynuzlu geyikler, kınalı keklikler, turaçlar cirit atarmış bu dağlarda. Kekliğin ‘Keklik Kayası’, geyiğin “Geyik Dağı” varmış. Uçurumları, mağaraları da bir bir bilirmiş hayvancıklar.

Eee bir dağda keklik olur, ceren olur, geyik olur da, avcı el atmaz olur mu oraya? Adım başı bir uçurum olsa; ve de uçurumun sonu ölüm olsa, avcı avcılığını yapar, düşer avının peşine.

Düşer ya; eğer avcı gerdeğe girecek bir gençse; eğer nişanlısı onu gerdek odasında bekliyorsa, biraz dikkatli olmalı avcı değil mi? Ne gezer. Eğer öyle olsaydı, günümüze kadar gelen “Alageyik Efsanesi”, dilden dile dolaşmaz, gönülden gönüle bir burukluk bırakıp bitmezdi.

Halil, dal gibi bir genç. Bir de atıcı ki ehh! İşi, gücü geyikler Halil’in, tüfeğini omuzuna, Gavur Dağları. Bir gün, beş gün olsa neyse ne! Bir hafta, on gün dağda kaldığı oluyor Halil’in.

Gelgelelim, geride bir anası ve bir de nişanlısı var Halil’in. Bir nişanlı ki, melek gibi – Halil’e de çok bağlı. Ödü kopuyor Halil dağa gidecek de gelmeyecek diye.

Anası derseniz, hepten karşı Halil’in geyik avına gitmesine. Ne zaman ki Halil azığını hazırlayıp alın terkisine atarsa hepsini; anası yapışır yularına atın. “Ey Oğul, Oğul! Gel, vazgeç şu geyik avından. Yuva yıkanının yuvası olmaz. İflah olmaz, gel, vazgeç. Bak, baban da bu yüzden iflah olmadı.

Ne yapacaksın bunca geyik postunu? Yüreğim razı değil. Atalar geyik avı tekin değil demiş. Bugün olmazsa, yarın bir iş gelir geyik avlayanın başına. Kurbanın olam oğul, terk et bu işi.”

Halil tutkun avcıdır. Hiç durur mu? Atlar atına; atlarsa, anasını da kırmaya gönlü razı olmaz. “Ana, bu son olacak. Bir daha söz, geyik avına gitmek yok. Bak, olacağı yok.” Ardından seslenir anası: “Oğul, oğul! Madem ki inat ediyorsun, bari yavru geyiklere, yavrulu geyiklere kurşun atma.

Yuvalarını yıkıp, öksüz bırakma.” Bir yandan anası, bir yandan Zeynep. Ne kadar yalvarır, yakarırlarsa da boş, caydıramazlar Halil’i geyik avından. Her seferinde “Bu son olacak, tövbeler olsun artık geyik avına” der, sonra yine bildiğini okur Halil.

Hele iyi bir av yapıp, yüklendi mi sırtına geyikleri, kınalı keklikleri; deyme keyfine! Köyün orta yerine bir ateş yakarlar. Bir ateş ki, dumanı gökleri tutar. Ne zaman ki alev biler, köz olur odun; atarlar geyikleri üstüne, bir şenlik, bir şölen olur. Bir hay hay, bir vay vay karışır gider birbirine.

Tüm köylü birlik olup, çevirir ateşin etrafını. Güle eğlene yerler geyik etlerini. Yerler de bir yandan da Halil’in avcılığını övgülerler. “Bravo arkadaş, şu koca Çukur’da yoktur senin gibisi” der kimi; kimisi de “Zeynep sana helal olsun. İyi avcı olduğun ondan da belli” diyerek yarenlik eder Halil’le.

Ama her zaman rast gelmez Halil’in işi. Gün olur, dağ bayır dolaşır da, bir tek geyik vuramaz. Hele bir Alageyik var ki, aman aman! Ne zaman ki bu Alageyik çıksa karşısına, o gün hiçbir av yapamaz Halil. Alageyik desen, bir başka geyik. Kumaz, çevik, canlıkanlı bir geyik bu Alageyik. Çıkar bir kayanın başına, beni der döş Halil’e.

Halil yatar sipere. Tam nişanlar geyiği, gez göz arpacık, demeye kalmadan geyik kaybolur! Bir de bakar ki, arkadaki kayaya geçmiş Alageyik. Döner Halil, sürünerek yaklaşır. Yatar sipere. Ne mümkün! Kayalardan kayalara zıplar da sonunda kaybolur gider Alageyik. Halil fellik fellik kovalar Alageyiği. Sonunda yorgun düşer, uzanır bir ağaç gölgesine.

Sözün kısası, Alageyiğe rastladığı gün tek kurşun atamaz Halil. Böylesi günlerde, geyikler üstüne duyduklarını düşler bir bir. Bazı geyikler tekin değilmiş, cinler mi, periler mi girermiş de dağdan dağa koşuştururmuş avcıları.

Alageyiğe rastladığı gün Halil bu geyiğin de tekin olmadığını geçirir içinden. Bırakmayı düşünür avcılığı. Bırakmayı düşünür ya, av tutkusu kor mu tüfeğini duvara assın.


Türkülerin Yaşanmış Hikayeleri: ‘Ben de Gittim Bir Geyiğin Avına‘ – Bu hikaye, Türk halk müziğinin unutulmaz türkülerinden biri olan ‘Ben de Gittim Bir Geyiğin Avına’ türküsünün ardındaki gerçek hikayeyi okudunuz. Yorumlarınız Bizim İçin çok Önemli, Lütfen Yorumlarınızı yazın.


Hikayeler Kategori

Kısa Hikayeler
İbretlik Hikayeler
Dini Hikayeler
Aşk Hikayeleri
Başarı Hikayeleri
Gerçek Yaşam Hikayeleri
Sizden Gelen Hikayeler
Yaşam Tadında Kısa Hikayeler (Youtube)


 

İlginizi Çekecek Hikayeler

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *