«
  1. Anasayfa
  2. İngilizce-Türkçe Hikayeler
  3. Best Looking Girl in Town

Best Looking Girl in Town

ingilizce-türkçe kısa hikayeler

Best Looking Girl in Town / Kasabadaki En Güzel Kız

English – Turkish short stories / İngilizce – Türkçe kısa hikayeler

İngilizce – Türkçe kısa hikayeler ile Eğlenceli bir macera için hazır mısınız? Gizemli bir dünyada keşif yapmaya ne dersiniz? Bu özel hikayelerimizde hem eğlenip hem de öğreneceksiniz. İngilizce metniyle hikayenin büyülü atmosferine adım atarken, altında yer alan Türkçe açıklamalarla hikayenin anlamını daha iyi kavrayacaksınız. İngilizce – Türkçe kısa hikayeler deneyiminizi daha da renklendiren bu ekstra katkılarla keyifli okumalar dileriz!


From the time she was thirteen Rilla Mabry had been ashamed of her appearance. It was then that she started growing taller than the other girls. She was also awkward as well as tall and she was too thin. By the time she was twenty she was fully convinced that her appearance was really something terrible . All of the other girls seemed little and cute and attractive. No matter what Rilla wore it seemed wrong. She was much too tall to wear tailored clothes. And thin dresses hung around her loosely.

On üç yaşından beri Rilla Mabry görünüşünden utanıyordu. Bu yaştan sonra diğer kızlardan daha uzun olmaya başladı. Aynı zamanda beceriksiz, çok ince ve oldukça uzundu. Yirmi yaşına geldiğinde görünüşünün korkunç olduğuna tamamen ikna olmuştu. Diğer kızların hepsi kısa, sevimli ve çekiciydi. Rilla ne giyse, kötü görünüyordu. Çok uzun olduğundan hazır elbiseler tam anlamıyla üzerinde asılı şekilde duruyordu.

All of the girls and boys in the group liked Rilla. She was a fine girl – if you could forget the way she looked. Even her hair was wrong-rather stringy- but she had a pleasant and attractive face. In spite of her looks Rilla had a boy friend. He was Patrick Redding and his father kept a grocery store. Pat wasn’t any great price –but then you couldn’t expect Rilla, with her looks to do any better. People feel that Rilla ought to be satisfied. Pat was a nice looking boy, and he shouldn’t be considered unimportant.

Gruptaki bütün kızlar ve erkekler Rilla’yı seviyordu. İyi bir kızdı,eğer görünüşüne kulak asmazsanız. Çok ince olduğu için saçı bile kötü görünüyordu, fakat çok hoş ve çekici bir yüzü vardı. Görünüşüne rağmen Rilla’nın bir erkek arkadaşı vardı. O Patrick Redding’ti ve babasının bir bakkalı vardı. Pat fazla etmezdi, fakat bakışlarıyla Rilla’dan da fazla birşey bekleyemezdiniz. İnsanlar Rilla’nın tatmin olması gerektiğini düşünürlerdi. Pat iyi görünüşlü bir çocuktu ve önemsiz olduğu düşünülmemeliydi.

Rilla didn’t consider Pat unimportant. She was grateful to him for being nice to her. She was as pleasant and as friendly as she could be. As a matter of fact she liked Patrick a lot. He was fun to be with. She would have been perfectly satisfied except for the fact that she was in love with Shane Tennant. All of which did her little good  for Shane was the price of the town. Shane’s father was a banker  and rich.

Rilla Pat’in önemsiz olduğunu düşünmüyordu. Kendisine iyi davrandığı için o da ona karşı saygılıydı. Elinden geldiğince ona hoş ve arkadaşça davranıyordu. Aslında Pat’i çok seviyordu. Onunla birlikte olmak eğlenceliydi. Shane Tannent’a aşık olmasaydı çok memnun olabilirdi. Bunun faydası yoktu zira Shane kasabanın gözdesiydi. Shane’in babası bankacıydı ve zengindi.

His mother was the social leader of the town. Shane was well much taller than Rilla- and handsome besides.Pat went into the grocery business with her father. Shane went into the bank. That’s the way sons do in small towns unless they have definite ideals about law or one of the other professions. Rilla didn’t do anything. Her parents have just enough money so she didn’t have to work. She went to parties with Patrick- and admired for Shane from a distance. The towns people felt that she would marry with Pat, that he’d take over his father’s grocery store, and that they’d settle down.

Annesi kasabanın sosyal lideriydi. Buna ilaveten Shane Rilla’dan daha uzun ve üstelik yakışıklıydı da. Pat babasıyla beraber bakkal işine girdi. Shane bankaya girdi. Eğer Hukuk veya diğer meslekler hakkında idealleri yoksa erkek çocukların kasabada baş vurduğu yol buydu. Rilla birşey yapmadı. Onun anne ve babasının yeterince parası vardı ve o çalışmak zorunda değildi. Patrick’le beraber partilere gitti ve Shane’e uzaktan hayranlık duydu. Kasaba halkı onun Pat ile evleneceğini, babasının bakkalını devralacağını ve kasabaya yerleşeceklerini zannediyordu.

That might have happened if it hadn’t been for Leslie Durant. Leslie Durant was – and still is-a well known magazine illustrator. And he came to Morrisville to visit an aunt. And he was taken an anywhere to all of the parties , of course. He was the social lion of the season. He stayed in town only for few days  but that was long enough for a lot to happen.

Eğer Leslie Durant olmasaydı bu beklentiler gerçekleşebilirdi. Leslie Durant geçmişte ve halen tanınmış bir gazete ressamıydı. Halasını ziyaret için Morisville’ye geldi ve tabi ki partilerin olduğu her yere götürdü. Sezonun en sosyal insanıydı.Kasabada yalnızca bir kaç gün kalmasına rağmen bu süre birçok şeyin gerçekleşmesi için yeterliydi.

He saw Rilla Mabry. Rilla was standing near the door and she was looking at Shane Tennant. She never knew her face how much showed what she was thinking about. No one else noticed- but Durant being knew, understood the situation. He saw Rilla standing not quite straight because she didn’t feel quite as tall that way, in a badly fitted dress and her hair not quite smooth- and he saw Shane, perfectly dressed, self confident, good looking. And then Pat came to ask Rilla for the dance.

Rilla Mabry’i gördü. Rilla kapının yanında duruyor ve Shane Tennant’a bakıyordu. Ne düşündüğünü yüzünün ne kadar gösterdiğini hiçbir zaman bilmiyordu. Daha önce hiçkimse bunu farketmemişti, ama yeni olduğu için Durant durumu anlamıştı. Üzerinde kötü duran bir elbise ve düzgün olmayan saçlarıyla uzun görünmemek için eğik duran Rilla’yı gördü. Sonra Shane’igördü, mükemmel giyinmiş, kendine güvenir ve yakışıklı. Ve sonra Pat Rilla’ya dans teklif etmek için yanına geldi.

On the second day of his visit Durant made his remarkable statement. He told anyone who would listen to him that Rilla Mabry was by far the best looking girl in town. One of the best looking girl he’d ever seen. Rilla never had a compliment about her looks before. She had always been shy, self conscious, and often unhappy about her appearance. And now the first authority in beauty who had ever been in town claimed that she was the price.

Ziyaretinin ikinci gününde Durant dikkat çekici sözlerini söyledi. Onu dinleyen herkese Rilla’nın kasabada gördüğü en güzel kız olduğunu söyledi. Hayatında gördüğü en güzel kızlardan biri diye söyledi. Rilla daha önce bakışları hakkında hiç iltifat almamıştı. Her zaman utangaç, kendi halinde ve genellikle görünüşünden mutsuzdu. Ve şimdi güzellik konusunda ilk otorite olan ve kasabaya ilk defa gelen birisi onun kasabanın gözdesi olduğunu söylüyordu.

When Durant, himself told her what he thought of her she was filled with confusion. She managed finally to thank him. And later, very shyly , she went up to him.
“I do wish that you would tell me how can look better,“ she said.
“That’s not really my particular kind of work, “ he told her, “ but may be if we get together …..”

Durant onun hakkında ne düşündüğünü anlattığında kafası karıştı. Sonunda teşekkür etmeyi başarabildi. Ve daha sonra utangaç bir şekilde ona gitti.
“Bana nasıl daha güzel görünebileceğimi anlatabileceğinizi umuyorum” dedi.
“Bu gerçekten benim uzmanlık alanım değil” dedi ona “ Fakat belki beraber olabilirsek…”

They got together the next morning. Durant came to Rilla’s house. And with Rilla’s mother acting as helper, they did things to Rilla and to Rilla’s clothes. Durant made her stand up straight . and he rearranged her hair. And he told her what was wrong with the clothes she wore. That night there was a dance for Durant- his last evening in town. And, as he had thought when he started things, Rilla was, for the first time in her life, the center of attention. Toward the end of the evening Durant had the satisfaction of seeing Shane Tennant dancing very attentively with Rilla, Shane Tenant whom Rilla had looked at with longing eyes  and who had paid any attention to her.

Ertesi sabah buluştular. Durant Rilla’ın evine geldi. Rilla’nın annesinin yardımı ile Rilla ve elbiseleri üzerinde düzeltmeler yaptılar. Durant ona dik durmasını gösterdi. Ve saçlarını tekrar düzenledi. Ve giydiği elbiselerde neyin hatalı olduğunu anlattı. O gece Durrant için dans vardı.Kasabadaki son gecesiydi. Ve Durant düşündüklerini yapmaya başlarken Rilla hayatında ilk defa ilgi odağıydı. Gecenin sonlarına doğru Durant, Rilla’nın özlemle baktığı ve ona dikkat bile etmeyen Shane Tannent’ın Rilla ile nazikçe dans edişini görmenin mutluluğunu yaşıyordu.

Durant went back to his home and his work in New York and forgot about the whole thing. Years passed. And then, just the other day, this happened: Durant was lunching alone at a restaurant when an attractive, tall woman, past her first youth, came up to him.
“ You don’t remember me ?” she said.
Durant didn’t remember her.
“ I am Rilla tenant – I was Rilla Mabry when you knew me. You came to my home town and – and rather made my life over. Remember now ?”

Durant Newyork’a evine ve işine geri döndü ve herşeyi unuttu. Yıllar geçti. Ve evvelsigün bu gerçekleşti:
Durant bir restoranda tek başına öğle yemeği yerken uzun boylu, çekici ve orta yaşlı bir hanım ona doğru gelip durdu.
“Beni hatırlamıyorsun değil mi?”dedi.
Durant onu hatırlamamıştı.
“Ben rilla Tannent. Siz beni tanıdığınız zaman ben Rilla Mabry idim. Sen benim kasabama geldin ve hayatımı değiştirdin. Şimdi hatırladın mı? “

“Of course I do “ said Durant. “ I remember very well. It was my one attempt at changing the destiny of another person. “
“You did a wonderful job.“ said Rilla. There was a strange note in her voice which he didn’t understand.
“You married the boy you were in love with. I see. His name was Tannent wasn’t it ?”
“Why, yes” said Rilla. “ But how did you remember the name ? And how did you know I was in love with him?”
“I am good at remembering names. And I saw you looking at him. Simplicity itself! And to think that I was the cause!

“Elbette hatırladım.” dedi Durant. “Çok iyi hatırlıyorum .Bu başka birinin hayatını değiştirmek için gösterdiğim bir çabaydı.”
“Çok iyi bir iş yaptın”dedi Rilla. Sesinde onun hiç anlamadığı bir ton vardı.
“Anladım, aşık olduğun çocukla evlendin. Adı Tennant’tı değil mi? “
“ Evet “ dedi Rilla “Fakat onun adını nasıl hatırlıyorsunuz? Ve benim ona aşık olduğumu nasıl anladınız?
“İsimleri hatırlamakta çok iyiyimdir. Ve seni ona bakarken gördüm. Çok kolaydı. Benim sebep olduğumu niye düşündün?

“Yes you were” said Rilla.“ It was very funny when you look back on it. There I was going with Patrick Redding, and in love with Shane, and terribly unhappy and awkward. And you came down and said I was a beauty- so automatically I became a beauty. And the boys all wanted to go out with me. And I married Shane.”
“Wonderful “ said Durant. And he smiled happily. “ How are you getting along , now ? “
“That is the difficult part. “ said Rilla. “ You shouldn’t have asked. “

“Evet sendin “ dedi Rilla. “ Tekrar ana dönüp baktığında çok komikti. Ben orada Pat Redding ile çıkıyordum ama Shane Tennant’a aşıktım ve çok mutsuzdum. Sonra sen geldin ve bana güzelsin dedin ve ben güzel oldum. Ve bütün erkekler benimle çıkmak istedi. Ve ben Shane ile evlendim.“Çok güzel “dedi Durant ve mutlu şekilde gülümsedi. “Ya şimdi ne yapıyorsun?”
“Bu zor tarafı “ dedi Rilla. “Sormamalıydın.

“Shane and I got married. And it didn’t get along very well though I was awfully happy in the beginning. The Tennant lost all of their money in a bank failure- and my family had its money in the Tennant bank by that time, so our money went, too. Then Shane fell in love with a chorus girl. I got a divorce of course. I’ve been teaching in a girls’ school for the past three years. “
“ That’s too bad!” said Durant. “ But maybe that was better than marrying that other boy whom you didn’t love.”

“Shane ve ben evlendik fakat fazla uzun sürmedi, ilk zamanlar çok mutluydum. Bir bankanın batması ile Tennantlar bütün paralarını kaybettiler. Ve benim ailemde o zamanlar parasını Tennant Bankası’nda saklıyordu, ve bizim paramızda uçtu. Sonra Shane bir koro kızına aşık oldu. Boşandım, elbette. Son üç yıldır kızlar okulunda öğretmenlik yapıyorum.
“Bu çok kötü” dedi Durant. “Fakat belkide bu sevmediğin diğer çocukla evlenmekten daha iyidir.”

“ May be,” said Rilla. “You can never tell. Love goes … Patrick Redding took his father’s grocery store and married the cutest girl in town. They have three children and are very happy. And, oh , yes he became quite ambitious and started a chain of grocery store. Now he is the richest and most important man in town”

“ Belki” dedi Rilla. “Hiç bir zaman anlatamassın. Aşk geçici… Patrick Redding babasının bakkalını aldı ve kasabanın en şirin kızıyla evlendi. Üç çocukları var ve çok mutlular. Çok hırslandı ve bir bakkallar zincirine sahip oldu. Şimdi kasabanın en zengin ve saygın adamı. ”

Diğer İngilizce – Türkçe Hikayeler de Keşfedin!


Hikayeler Kategori

Kısa Hikayeler
İbretlik Hikayeler
Dini Hikayeler
Aşk Hikayeleri
Başarı Hikayeleri
Korku Hikayeleri
Gerçek Yaşam Hikayeleri
Sizden Gelen Hikayeler
İngilizce Türkçe Hikayeler
Yaşam Tadında Kısa Hikayeler (Youtube)


 

İlginizi Çekecek Hikayeler

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *