Karagöz ve Hacivat Nasıl Oruç Tutulur/ Eğitici Türk Masalları
Hacivat Ramazan’ın ilk günü hâl hatır sormak için Karagöz’e uğrar. Kapıyı çalar. Karagöz aşağıya iner.
– Sabahı şeriflerin hayr olsun Karagöz’üm.
– Senin de midene hıyar dolsun iki gözüm.
– Ramazanı şeriflerin de hay rolsun Karagöz’üm.
– Senin de ağzına girsin bir salkım üzüm.
– Girmesin Karagöz’üm girmesin. Girerse orucum bozulur.
– Tamam, girmesin o zaman.
– Karagöz’üm orucu tutuyor musun?
– Hayır, Hacı Cavcav.
– Niçin tutmuyorsun Karagöz’üm?
– Oruç bir yere kaçmıyor ki kovalayıp tutayım.
– İlahi Karagöz’üm. Nasıl oruç tutacağını biliyor musun?
– Bilmiyorum Hacı Cavcav.
– Sahurdan iftara kadar hiçbir şey yemeyeceksin.
– Hiçbir şey yemeyeceğim.
– Aferin sana. Su da içmeyeceksin.
– İçmeyeceğim.
– Ağzını açmayacaksın.
– Açmayacağım.
Karagöz’ün saflığından faydalanmak isteyen Hacivat devam eder:
– Köprüden geçmeyeceksin.
– Geçmeyeceğim.
– Seni patakladığım zaman kaçmayacaksın.
– Kaçmayacağım. Karagöz biraz düşünüp başını sağa sola sallar.
– Hacı Cavcav, bütün bunlar iftardan sonra serbest değil mi?
– Elbette Karagöz’üm, her şey serbest.
– Hacı Cavcav, iftarda bize gelsene.
– Nerden çıktı bu davet Karagöz’üm?
– Cennetten çıktı iki gözüm.
– Ne cennetten çıktı Karagöz’üm.
– Dayak, dayak cennetten çıktı. Şimdi sen iftarda bize gelirsin, afiyetle yemeğini yersin, yemeğin üstüne de tatlı niyetine bol bol dayak yersin.
Karagöz Hacivat’ın üstüne yürür. Hacivat gülerek kaçmaya başlar