Neşeli Meşenin Palamutları

690

Neşeli Meşenin Palamutları – Eğitici Çocuk Masalları

“Neşeli Meşenin Palamutları” eğitici çocuk masalları, çocuklar için eğitici ve keyifli bir seçenek sunuyor. eğlendirici masal, baba sevgisini konu alırken aynı zamanda çocukların zeka gelişimine de katkı sağlayacak. Masalın etkileyici anlatımı sayesinde çocuklar hem eğlenirken hem de öğrenebilirler. Ayrıca masalımızı altta bulunan Uyku masalı videosu ile uyku öncesi dinleye bileceksiniz.

Yeryüzünün en ferah, en yeşil, en serin ormanlarından birinde tam elli yıldır yaşayan bir meşe ağacı varmış. Bu meşe ağacının yavru palamutları, gün boyu birbirleriyle oyunlar oynar, şarkılar söyler, dans ederlermiş.

Yeryüzünün en ferah, en yeşil, en serin ormanı yavru palamutların kahkahalarıyla çınlar, hayat enerjisini onların gürültüsünden alırmış.

Neden olduğu bilinmez ama bir gün Neşeli Meşe’nin yavruları, yapacak hiçbir şey bulamamış ve sıkıntıdan suratlarını asmışlar. Ormanda çınlayan kahkahaların yerini derin bir sessizlik almış.

Neşeli Meşe, yavrularının sessizliğine alışık değilmiş. Palamutların sıkıntısını dağıtmak için onlarla sohbet etmeye başlamış.

Konuşacak hali olmayan yavruları için bir sorusu varmış.

-Söyleyin bakalım, babanızı seviyor musunuz?

Palamutlar hep bir ağızdan “Eveeeeettt!” demişler. Neşeli Meşe bu sefer palamutlara “Peki ne kadar seviyorsunuz?” diye sormuş. Palamutlar düşünüp taşınmış, sırayla konuşmaya başlamışlar.

Meraklı Palamut: -Ben seni gökyüzündeki yıldızlar kadar çok seviyorum babacığım, demiş. Gözlüklü Palamut: Ben seni gövdendeki yapraklar kadar çok seviyorum, diye yanıtlamış.

Çalışkan Palamut: Babacığım, ben seni her gün kullandığımız harfler ve kelimeler kadar çok seviyorum, demiş.

Herkesin Neşeli Meşe’ye verecek bir cevabı varmış. Bir tek palamut hariç! Kıvırcık Saçlı Palamut düşünüyor ama bir türlü babasını ne kadar sevdiğini anlatacak tarifi bulamıyormuş.

Sıra kendisine geldiğinde herkes onun söyleyeceklerini merak ederken Kıvırcık Saçlı Palamut, başını yerden kaldırmıyormuş.

Neyse ki Neşeli Meşe, yavrusunun verecek cevabı olmadığını anlayıp başka bir soruya geçmiş. O gün ve o günden sonraki başka günler Kıvırcık Saçlı Palamut, babasına duyduğu sevgiyi tarif edecek cevabı bulabil-mek için günlerce gecelerce düşünmüş.

Herkesin uyuduğu bir gece şapkasına iri-ce bir damla pıt diye düşüverince Kıvırcık Saçlı Palamut’un aklına bir fikir gelmiş.

Kendi kendine “Ben babamı yağmur damlaları kadar çok seviyorum.” demiş. Yeryüzünün en ferah, en yeşil, en serin ormanına sayamayacağı kadar çok yağmur damlası düşüyormuş.

Evet, evet… Sonunda aradığı cevabı bulduğuna eminmiş. Kıvırcık Saçlı Palamut günlerdir kendisini uykusuz bırakan sorunun cevabını bulunca rahatça uykuya dalmış.

Ama çok değil, yalnızca birkaç saat sonra gözlerini açtığında yağmur damlalarının kurumuş olduğunu görmüş. Böylesine kolay ve hızlı yok olan bir şey onun sevgisini anlatmaya yeter miymiş?

Palamut’un morali bozulmuş, tekrar düşünmeye devam etmiş. Böyle oturduğu yerden istediği cevabı bulamayacağını anlayınca yuvarlana yuvarlana ormanın kuytu yerlerine gitmiş.

“Benim sevgim neye benziyor?” diye etrafındaki her şeye bakınırken yorgunluktan takati kesilmiş. Sonunda bir göl kenarına geldiğinde nilüfer çiçeklerinin arasında yüzen kurbağaları, yavru balıkları seyretmiş.

Palamut, aradığı cevabı bulamadığı müddetçe rahat bir nefes alamayacağını artık iyice bellemiş.

Tekrar yola koyulup ormanda yuvarlanırken bir karınca sürüsüyle karşılaşmış. Karıncaların her biri sırtındaki kırıntıyı yuvasına taşıyormuş. Yavru karıncalardan biri, sırtındaki kırıntıyı düşürünce bir kozalağın gölgesinde dinlenmeye koymuş.

Kıvırcık Saçlı Palamut, karıncanın yanına gitmiş ve onunla sohbet etmeye başlamış. Ama karıncayla sohbet ederken bile aklını hep aynı mesele meşgul ediyormuş. Sonunda dayanamamış ve derdini karıncayla paylaşmış.

Karınca, Palamut’u dinledikten sonra tebessüm etmiş. Ona, “Etrafına bakacağına gönlüne baksan aradığın cevabı bulacaksın.” demiş.

“Palamut iyi ama nasıl?” diye sormuş.

“Nasıl bakacağım gönlüme?” Karınca: “Ne gökyüzündeki yıldızlar, ne etrafındaki gördüğün bu ağaçlar, ne de yağmur damlaları… Hiçbiri babana duyduğun sevgiyi anlatmaya yetmez. Gönlün, bunların hepsinden daha büyük, daha geniş, daha zengin…”

Kıvırcık Saçlı Palamut, karıncanın söylediklerinden çok etkilenmiş, gözleri dolmuş. Anlamış ki günlerdir gönlündeki sevgiyi ölçmenin imkanı olmadığı için kıvranıp durmuş.

Karıncaya hiçbir şey söyleyemeden hemen yola koyulmuş. Yuvarlanmış, yuvarlanmış, yuvarlanmış…

Artık babası Neşeli Meşe’ye söyleyecek bir cevabı varmış.

Eğitici çocuk Masalları serimizde “Neşeli Meşenin Palamutları” isimli Eğlendirici masalımızı okudunuz, Masalımıza Yorum yazmayı ve Arkadaşlarınız İle Paylaşmayı unutmayın.