«
  1. Anasayfa
  2. Eğitici Masallar
  3. Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Bebek

Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Bebek

eğitici masallar

Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Bebek / Eğitici masallar

Eğitici masallar kategorimizde , değerli çocuklar için yeni kardeş masalları mız var. Yeni kardeşi olan bir çocuğun masalını okuyacaksınız, eğitici dini masallarımızı ve bu türden masallar okumak için sayfamızı ziyaret ede bilir, Youtube Baba masalları aracılığı ile hazırlanan Masalımızı Alltda Bulunan Eğitici Masal vidosu ile Dinleye bilirsiniz.

eğitici masallar


Annem ve Babam hastaneye gittiler. Yeni bir bebek yani kardeşim dünyaya gelecek , sabırsızlıkla bekliyorum, ben yalnız kalmayayım diye Büyük teyze yanıma geldi tüm gün çok güzel vakit geçirdik.

Akşam olmak üzereydi. Annemin yokluğuyla başlayan gün biraz sonra bitecek. İyi ki büyük teyze var. O yanımda olduğu için kendimi yalnız hissetmedim.

Aslında bana çok şey de öğretmiş oldu. Acaba büyük teyze kaç yaşındadır? Sormak hiç aklıma gelmemişti ama çok büyük olması gerekir.

yine de seviyorum onu. Namaz kılarken örttüğü beyaz başörtüsü yüzünü iyice gizliyor. Sonra Dua edip ellerini yüzüne kapattıkça da sanki kayboluyor. Sonra yeniden bu dünyaya geliyor.

Sanki başka bir dünyaya gidiveriyor, oradakileri görüyor ve sonra da gelip bana anlatıyor.

Yemekten sonra büyük teyze biraz Kur’an-ı Kerim okudu. Ben de ona birkaç ayetin anlamını okudum.

— İşte şimdi güzel bir tatlıyı hak ettin. Hadi bakalım sürprizimizi yeme vakti.

— Tahmin etmiştim aslında. Mutfakta hazırlanan bir sürprizin zaten yenmesi gerekir.

Tatlılarımızı yedikten sonra büyük teyze sordu:

— Tatlıyı beğendin mi bakalım?

— Beğendim, çok güzel olmuş.

Biz işimizi bitirip mutfaktan çıkarken telefon çaldı. Büyük teyze birkaç kelime konuştuktan sonra telefonu bana verdi. Hastaneden babam arıyordu. Benimle de biraz konuşup telefonu anneme verdi.

Annem beni özlediğini, ama çok yakında eve geleceğini söyledi. Babamla konuşurken arkadan bebeğin sesi geliyordu. Ağlamak isteyip de ağlayamıyor gibi bir ses.

Telefonu kapatınca büyük teyzeyle sohbetimize devam ettik. Yavaş yavaş gözlerim ağırlaştı. Herhâlde uzun zamandır parkta oynamadığım için gündüz yorulmuştum.

Odama gittim. Başımı serin yastığa koyunca uykum kaçtı. Okulların yakında açılacağını düşündüm.

Her sene okulların açılacağı zaman acaba sınıfa yeni biri gelir mi diye merak ederim. Derslerinin iyi olup olmadığını bilmediğimiz biri. Kaç kardeşi olduğunu, nerede oturduğunu, hangi oyunu sevdiğini bilmediğimiz biri. Sıra arkadaşım olamaz.

Çünkü en iyi arkadaşımla beraber oturuyoruz. Yine de belki teneffüslerde oyun oynayabileceğimiz, neşeli biri gelebilir sınıfa.

Bunları düşünürken gölgeleri de takip ediyordum. Sonra Köşeden dönen arabaların farları tavanda desenler oluşturuyordu. Pencerenin köşesinden geçen ışık, perdedeki desenleri sürüklüyor, tavan boyunca ilerliyor ve dolabın kapağında kayboluyordu.

Her şey gibi gölgeleri de Allah yaratmış olmalıydı. Gölgeler de renkli olsa acaba daha neşeli olurlar mıydı? Bunu da büyük teyzeye sorabilirdim. Sonra onun “Allah yarattıysa bir güzellik vardır.” dediğini düşündüm.

Koyu renkli gölgeleri de sevdim. Zaten onları takip ederken uyuyakalmışım. Artık yastık da serin değildi.

Uyandığımda sanki annemin sesini duyuyordum. Odamın kapısını açıp koridora çıktığımda çantalarını gördüm. Sesler içeriye doğru ilerliyordu.

Arkalarından gittim, ama sesimi çıkarıp da anneme hoş geldin bile diyemedim. Hırkasından çektim. Arkasını dönüp beni kucakladı. Yüzü biraz solgun gibiydi.

Fazla eğilmemesini söyleyerek onu yatağına oturttular. Gözlerim bebeği aramaya başladı. Karyolasında uyuyordu. Parmaklıkların üzerinden bebeğe baktım. Onu izlerken babam yanıma geldi.

— Çok küçük değil mi?
— Evet, geçekten de çok küçük.
— Küçük ama her şeyi tam. Minicik elleri, ufacık ayakları var. İnsan parmaklarına dokunmaya korkuyor.
— Ayaklarını ben de görmek istiyorum.
— Annen bebeği giydirirken göstersin, tamam mı? Nasıl olsa artık bu işlerde sen de yardımcı olacaksın.

Bebeğe baktıkça ona olan sevgim artmaya başladı. Eldivenin içindeki minicik avuçlarına parmağımı koydum. İçimden ona hoş geldin dedim.

Ben artık abla oldum. Büyüyünce onu parka götürebilirim. Okula başlayınca her teneffüste onu görmeye giderim. Çarpma işlemi yaparken yardım ederim. Ona kırmızı kalem alırım.

— Kardeşini görünce anneni unuttun galiba. Annem böyle söyleyince parmağımı kardeşimin avucundan çekip yanına gittim. Onu ne kadar da özlemiştim aslında. Sadece bebeği çok merak ediyordum.

Annem neler yaptığımı sordu. Ben de onsuz geçen bir günü anlattım. Sonra büyük teyze, annemin de biraz uyuması gerektiğini söyledi. Kapıyı yavaşça çekerek annemi odasında bıraktık.

Yazan: Rabia Gülcan


Eğitici masallar serimizde “Diş Dokturu” isimli  masalımızı okudunuz,  eğitici çocuk masalı mızı beğenmeği ve paylaşmayı unutmayın.


Yorumlarınız bizim için çok önemli.. Yorum Eklemeyi Unutmayın

Bu Masallarımızı Okudunuz mu?


MASAL KATEGORİLERİ
Masal Oku
Dini Masallar
Eğitici Masallar
Türk masalları


 

İlginizi Çekecek Hikayeler

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *