«
  1. Anasayfa
  2. Eğitici Masallar
  3. KUSURSUZ DOST

KUSURSUZ DOST

eğitici masallar

Kusursuz Dost / Eğitici Masallar

Rahman Ve rahim olan Allah’ın adıyla Sizin dostunuz Ancak Allah, Onun elçisi, Rüku ediciler olarak Namaz kılan  Ve zekatı veren müminlerdir. Maide Suresi 55. ayet

Serkanlar oturdukları evde kiracı idi. Serkan’ın babası yemekte haber verdi; ”Ev sahibi Evine evlenen oğlunu oturtacakmış, Yeni bir ev bulmak zorundayız. Ben yarın emlakçılara bakmaya başlayacağım Hanım, Sen de yavaştan toplanmaya başlarsın” dedi. Bu haberi en son geçen sene duymuşlardı. Bir haftada taşınmışlardı. Masada oturan Üçkardeş birbirine baktı, ilköğretim 3 teki Evin en küçüğü Serkan ; ”Yeni ev yeni mahalle yeni arkadaşlar Of o” dedi. Abisi Sungur merakla sordu ; ”Ne var bunda Serkan daha iyi değil mi?. Yeni yeni Arkadaşlar daha farklı kişilerle tanışmak”. Serkan ; ”Hayır, hayır ben sevmiyorum, Neredeyse bir yıl oldu. Daha doğru düzgün bir arkadaşım bile yok”. Bunu duyan babası Serkan’a hayretle sordu; ”Ne diyorsun oğlum, Okulda ve mahallede onca arkadaşın var. Sen şimdi hiç arkadaşım yok mu diyorsun?”. ”Evet baba, Hiçbiriyle henüz arkadaş olacak kadar yakın değilim, Çünkü” Serkan sözünü tamamlamak istemedi, Yutkundu ve yemeğine devam etti.

Onun bu düşünceli hali abisi Sungur’un, Ablası Selma’nın Ve annesinin dikkatini çekmişti. Ablası da şaşkınlıkla sordu; ”Serkan’cım, Nasıl olur. Sizin sınıf 35 kişi, Yanında oturanlarda mı arkadaşın değil?.
”Ahmet mi?, Ama o devamlı tırnaklarını yiyor. Ben onunla arkadaş olmam”. Ablası; ”Peki arkanda oturan”, ”O Feriha. Feriha Okula gelirken hiç dişlerini fırçalamıyor, Dişlerinde devamlı yiyecek kırıntıları görüyorum. Bu yüzden onunla konuşmak istemiyorum”. Ablası ısrarla sormaya devam etti; ”Perihan’ın yanındaki”. ”Perihan’ın yanında Selim oturuyor, Selim de hiç durmadan Hırt hırt diye burnunu çekiyor. Ona öyle yapma diyemiyorum, Devamlı bu sesi duymak beni sinirlendiriyor. Bu yüzden onunla da arkadaş olmam imkansız”.

Masadakiler Serkan’ın anlattıklarını dikkatle dinledi. Babası; ”Oğlum, Anladığım kadarıyla sence Arkadaşın olması gereken Herkesin bir kusuru var. Sınıftaki diğer çocukları sormuyorum, Biliyorum ki onların da birer kusuru vardır”. Serkan’ın annesi; ”Serkan, Anlattığın şeyler Herkes de zaman zaman olabilecek eksiklikler. Arkadaş olmanı engelleyecek kadar büyük şeyler değil”. Serkan söylenenleri dinledi. Annesinin babasının gözlerine Tek tek baktıktan Sonra, Sungur abisine soran gözlerle baktı. Daha doğrusu abisinin kendisine ”Haklısın Serkan Ben de olsam onlarla arkadaşlık etmem, Arkadaşlık edeceğimiz kişinin Bizi rahatsız eden hiç ama hiç hiç bir kusuru olmamalı” demesini istiyordu.

Abi Yemek yemeyi bıraktı; ”Serkan’cım, Senin ne kadar düzenli ve temiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Hatta şimdi gidip baksak,  En düzgün yatak seninki, En düzgün çalışma masası da seninki” . Annesi;
”Sungur, Ne kadar doğru söylüyorsun Gerçekten Üçünüzün içinde en tertiplisi Serkan’dır”. Sungur; ”Anne işte Serkan’ın evde tertipli ve düzenli olmayı istemesi, Okula da yansıyor. Öğretmeni ile görüştüm de öğretmen Serkan’ın sırasının kıyafetlerinin Her zaman düzenli olduğunu söyledi. Bu herkes de olması gereken güzel özelliklerden biri, Yani Ben senin gibi bir kardeşim olduğu için her zaman övünüyorum”.

Serkan mavi gözlerini açmış abisini pür dikkat dinliyordu. babası; ”Serkan’ın bu özelliklerini ailede herkes bilir, Ama ortada bir problem var. Serkan da bir şey eksik. Söyleyin bakalım Sizce bu eksiklik nedir”.. Masada Serkan’ın dışındakiler Hep bir ağızdan; ”Hoşgörüsüzlük” diye bağırdı. Serkan onlara güldü; ”Siz koromu oluşturdunuz” dedi. Annesi; ”Serkan’cığım, Herkesi Sadece kusurlu yönlerini görürsek, Bu dünyada neredeyse hiç kimseyle arkadaş komşu olamayız. Karşımızdakilerin bazı eksikliklerini görmemeye çalışmak, iyi bir özelliktir. Serkan; ”Bu beni de üzüyor ama ne yapayım?”.

Serkan’ın, Sungur abisi Lise son sınıftaydı. Annesinin söyledikleri ona edebiyat dersinde öğrendiği bir sözü hatırlattı. Sungur; ”Serkan, Senin ne yapman gerektiğini Yüzyıllar önce zaten biri söylemiş. Serkan merakla sordu beni yüzyıllar öncesinden tanıyan kim olabilir ki.. Bu söz Sadece sana değil canım, Bütün insanlık için söylenmiş”. Serkan iyice Meraklanmıştı; ”Abi beni daha fazla meraklandırma da söyle hadi”.. Sungur Serkan’a Bakarak; ”Konya’da yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerini Biliyor musun? daha önce duymuş muydun?. Hani Konya’da yeşil kubbeli bir türbe var ya, işte o”. Serkan hemen atıldı; ”Ben onu tanıyorum. Her yıl Konya’da anma törenleri yapılıyor. Çünkü Konyalı bir arkadaşım sınıfa, Mevlana şekeri getirmişti. Ama sen hala sözün ne olduğunu söylemedin”. Sungur; ”işte Mevlana Celaleddin Rumi, Yüzyıllar önce ” Kusursuz dost arayan Dostsuz kalır ” Demiştir”. Serkan; ”Sanki benim için söylenmiş bir söz, Gerçekten benim hiç arkadaşım yok sayılır. Bundan sonra arkadaşlarıma daha tahammüllü ve hoşgörülü olmaya çalışacağım”.

Serkan birden masadan fırladı ve odasına koştu. Serkan’ın odasının kapısı açıldı elinde yuvarlatılmış bir kağıt duruyordu. Televizyonun önüne geçti ve; ”Herkes gözlerini yumsun, Ben açın demeden de açmayın” diye seslendi. Masadakiler Elleriyle gözlerini sıkıca kapattı. Serkan, Elindeki uzun bir kağıdı televizyon ekranına bantladı ve Hemen yerine oturdu; ”Herkes gözlerini açabilir”, Masadakiler televizyona baktılar. Kocaman harflerle, Her renk simli ve parlak boyayla ‘Kusursuz dost ararsan Dostsuz kalırsın Mevlana..’ yazıyordu. Annesi, Babası ve ağabeyi Serkan’ı alkışladılar. Abisi; ”Serkan Çok iyi bir televizyon programcısı olacaksın sen” diyerek kardeşine sarıldı..

MASAL KATEGORİLERİ

Masal Oku
Dini Masallar
Eğitici Masallar
Türk masalları
Baba Masalları (Youtube)

Eğitici masalımızı Dinlemek İstermisiniz?

İlginizi Çekecek Hikayeler

Bir Cevap Yaz

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi *